Gogol’un zamansız ve evrensel mirası “Müfettiş”: Haritanın bir ucunda, varlığı unutulmuş, kendi kaderine bırakılmış isimsiz bir taşra kentinde geçer. Kentin sıradan, küçük, acınası hayatları; insanları ve yozlaşmış yöneticilerin muktedir kılındığı düzenin karanlığına, iç bulandıran çirkinliklerine tanıklık ederken, güleriz ağlanacak halimize. Hikaye, bir müfettişin kenti ziyaret edeceği haberini veren bir mektupla ve kentte şu sıralar bir yabancı olduğu söylentileriyle başlar. Sığ ve deyim yerindeyse ölü bu kentte panik, heyecan ve korku yaratan bu yabancı, özellikle kent yöneticileri için bir tehdittir. Kentliler adı gizli tutulan Müfettiş’i beklemek yerine onu bulmayı seçecek ve Petersburg’u her yönüyle temsil eden bu şehirli avcıya av olmamaya çalışacaklardır. Ne de olsa bu çöplük onların çöplüğüdür. Modern groteks komedi janrıyla yorumlanan ve özgün, alternatif bir finalle katman kazanan oyun, seyircisine hafızalardan silinmeyecek bir soru hediye ediyor: Kim bu müfettiş?